Son derece ahlaksız, şerefsiz, haysiyetsiz ve kalleş biriydi.
Maaşlı bir eleman iken aldığı rüşvetleri yastık altında biriktirirdi.
Foyası ortaya çıkmaya yüz tutunca, siyasetin dokunulmazlık zırhına bürünmek istedi.
Önce belediye başkanı oldu.
Yağcılık yapa yapa, rüşveti her yere bulaştıra bulaştıra yükseldi.
Yağma, talan, soygun ve vurgun etiketi oldu.
Yalanlarıyla insanları kandırdı, kamplara ayırdı.
Namuslu insanları birer birer harcadı.
Öylesine yüzsüz, öylesine utanmaz, öylesine alçaktı ki, yolsuzluklarını ortaya çıkaranları hain, kendisini de vatansever ilan etti.
***
Şimdi çok iyi anladım ki, Zübük bir tane değil, biz hepimiz birer zübüğüz.
Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler büyüyemezdi.
Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip işte başımıza böyle zübüklükler çıkıyor.
Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde.
Onları biz, kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz.
Sonra, kendi zübüklüklerimizin bir tek Zübük’te birleştiğini görünce ona kızıyoruz…
Aziz Nesin – Zübük