İhtiyar köylü hayatında ilk kez trene binmişti.
Boş gördüğü ilk yere oturdu ama çok geçmeden memur geldi, biletleri kontrole başladı ve ihtiyara;
─ Lütfen kalkın, dedi.
─ Biletiniz üçüncü… Burası birinci…
İhtiyarcık kalktı, tren sarsıntısından güçlükle yürüyerek arkadaki vagona geçti. Yine ilk rastladığı boş yere oturdu.
Ancak memur oraya da gelmişti.
─ Babacığım burası da değil.
─ İkinci burası… Sen üçüncüye gideceksin. Daha arkada, dedi.
Adamcağız yine kalktı, arka vagona geçti. Burası da yataklı vagondu.
Biçare ihtiyar o sarsıntıda zorlukla yürürken, eline gelen ilk tokmağı tuttu. Birden kapı açıldı.
Yataklı vagonun o kompartımanında, o gün evlenip balayına çıkmış genç bir çift vardı. İhtiyar gayet nazik sordu;
─ Afedersin evlat, kaçıncı? Üçüncü mü?
Yeni damat, yataktan hırsla bağırdı;
─ Sana ne be? Sana mı hesap vereceğiz?