Güven

Ortaçağ Avrupasında savaşa giden şövalyeler kendileri savaşta iken eşleri başkaları ile birlikte olmasınlar diye eşlerine bekaret kemeri adı verilen metal bir kemer takarlardı.

Kilitli olan kemerin anahtarını da ya çok güvendikleri  arkadaş veya aileden birine emanet ederler yada yanlarına alır, böylece onlar dönene kadar eşlerinin başkaları ile birlikte olmasını engellemiş olurlardı.

O dönemlerde Haçlı Seferi’ne katılmak için hazırlık yapan bir şövalye yola çıkmadan önce kahyayı yanına cağırır;

─ Haçlı Seferlerine katılacağım. Karımın bekaret kemerinin anahtarını sana veriyorum. Sana güveniyorum. 10 yıl içinde dönmezsem anahtarı kullanabilirsin.

Şövalye bastan aşağı donanır, tozlu yollara revan olmadan önce dönüp son bir kez şatosuna bakar.

Şatoya bakarken kahyanın, bağırarak nefes nefese şatodan dışarı koştuğunu görür.

Hızla yaklaşan kahya bir taraftan da bağırmaktadır;

─ Durun! Durun! Majesteleri. Oh, iyi ki size yetişebildim. Yanlış anahtar vermişsiniz.