Vincent Van Gogh ölümünden bir yıl önce 1889 yılının haziran ayında, “Yıldızlı Gece “tablosunu yaptı ve bu, sanatçının en büyük yapıtlarından biri olmakla birlikte, batı resim tarihinin en önemli eserleri arasında gizemli bir şekilde yerini aldı.
Gizemli olmasının sebebi bilim adamlarının yaptığı çalışmalar…
2004 yılında Hubble Uzay Teleskobu kullanılarak gerçekleştirilen gözlemler, uzak yıldızların dönen gaz ve toz bulutları tarafından çevrelendiğini ortaya çıkarmıştır.
Astronomlar bu bulutların görüntü ve hareketlerinin, esrarengiz bir bicimde Van Gogh tablosuna benzediğini iddia ediyorlar..
Daha da ilginç olanı bilmeyenler için söyleyeyim Hollandalı ünlü ressam bu resmi yaptığında akıl hastanesinde idi..
Ve Fransa’da bir akıl hastanesinde iken bilimdeki en karmaşık ve zor kavramlardan birini kavradı Türbülans
Yani;
Bundan 100 küsur yıl önce, psikolojik olarak çok yoğun bir acı yaşadığı dönemde, Van Gogh anlaşılması en zor fenomenlerden birini, hareketin ve ışığın gizemlerini, zihninde birleştirmeyi ve tasvir etmeyi basardı.
Hayatının en karanlık dönemlerinden birinde olmasına karşın, fizik ve matematiğin en karmaşık kavramlarından birini sanatın potasında eritmeyi basardı.
Bilime göre tablo açık seçik bir gerçeği yansıtıyor fakat Van Gogh bunu nasıl basardı muamma!
Hayatı trajedilerle geçti, 37 yasında akıl hastanesinde intihar ederek yaşamına son verdi Van Gogh..
Akıl hastaneleri, deli olarak adlandırılıp ömrünü akıl hastanesinde geçirip, orada ölen dahilerle doludur…