Büyük bir fabrikada, üretim için çok önemli bir makina aniden durmuş.
Pek çok tamirci gelmiş, uzun uzun makinayı incelemişler, ancak ne arızayı bulabilmişler, ne de tamir edebilmişler…
Sonunda işinin ehli, alaylı, yaşlı bir tamirci bulmuşlar.
Tamirci, makinanın etrafında dolaşarak, dikkatli bir şekilde kontrol etmiş.
Sonra, kendisini büyük bir merakla izleyenlere dönerek;
─ Bana bir çekiç getirir misiniz? demiş.
Çekiç gelmiş. Çekici eline alan tamirci, makinaya yaklaşmış ve tespit ettiği bir yere çekici “tık” diye vurmuş.
O da ne? Makina başlamış çalışmaya…
Patron, son derece memnun. Fabrikadaki üretim kaldığı yerden devam…
Patron sormuş yaşlı tamirciye;
─ Borcumuz ne kadar?
─ Bin dolar.
─ Neee… Çekiçle makinaya şöyle bir vurdun o kadar. Bunun için mi 1.000 dolar istiyorsun?
─ Evet.
─ Peki… O zaman bana ayrıntılı bir fatura düzenle. İstediğin 1.000 doların detaylarını görmek istiyorum.
Bunun üzerine yaşlı tamirci, faturayı düzenleyip, patrona uzatmış. Patron, faturayı almış ve dikkatle okumaya başlamış;
Çekiçle makineye vurmanın bedeli: 1 dolar.
Çekici nereye vuracağını bilmenin bedeli: 999 dolar.
Toplam: 1.000 dolar.
