Aynı köyün iki genci olan Temel ile Fadime fındık bahçesinden köye dönüyorlarmış.
Temel’in sırtında bir küp, sol elinde bir horoz, sağ elinde kocaman saplı bir kazma, koltuğunun altında iki tavuk varmış ve önünde de bir keçi yürüyormuş.
Yolları küçük bir koruluğa gelince Fadime;
─ Ben senunle bu tenha yerden geçmem! demiş.
Temel şaşırmış;
─ Niçin geçmeyisun? diye sormuş.
─ Sen pu fırsattan yararlanup benumle sevuşmeye kalkarsun da ondan, demiş Fadime.
─ Saçmalama Fadume! demiş Temel. Sirtumda ve ellerimde pu kadar yük varken nasıl yapabilirum?
─ Nasıl olacak da! demiş Fadime. Kazmayu yere saplarsın, keçiyi sapuna bağlayup küpün içine horozu koydun mu…
─ Ee pu tavuklar ne olacak, demiş Temel.
─ Onlaru da ben tutarum daa…