İki arkadaş bazı girişimcilerin nasıl olup da daha başarılı oldukları konusunda sohbet ediyorlardı.
Bir tanesi şans ve metotlu çalışmanın en önemli nedenler olduğunu söyledi.
Diğeri ise şans ve çalışmanın önemini yadsımadığını ama yaratıcı düşünme ve problem çözme becerisinin insanı bir adım öne götürdüğüne inandığını belirtti.
Tartışma uzayınca arkadaşlardan ikincisi;
─ Gel sana bir şey göstereceğim ne demek istediğimi anlayacaksın, dedi. Ve arkadaşını bir züccaciye dükkanına götürdü.
Dükkana girer girmez tezgahta bulunan dükkan sahibine şu soruyu sordu;
─ Sizde sol el için fincan var mı?
Dükkan sahibi şaşkın baktı ve;
─ Ne istediğinizi anlamadım, dedi
─ Solaklar için çay fincanı istiyorum, dedi adam.
Dükkan sahibi arkasındaki rafta duran fincanlara baktı sonra kafasını olumsuz anlamda salladı;
─ Yok, dedi, bizde normal çay fincanı var sadece.
İki arkadaş ikinci bir dükkana gittiler ve aynı senaryo orada da tekrarlandı.
Sonra da üçüncü dükkana gittiler ve yine aynı şey oldu.
Anlaşılan hiç bir züccaciye dükkanında solaklar için fincan yoktu.
Arkadaşlardan birincisi bu anlamsız gezintiden sıkılmıştı ki ikinci adam,
─ Bak şimdi ne olacak, deyip işinde oldukça başarılı olmuş bir başka zücaciyecinin dükkanına gideceklerini söyledi.
İçeri girer girmez dükkan sahibine aynı soruyu sordu;
─ Sizde sol el için fincan var mı? Yani solaklar için çay fincanı…
Dükkan sahibi bir an tereddüt etti ve sonra gülümseyerek;
─Tabi ki efendim, dedi. Arkasındaki raftan normal bir çay fincanını aldı kulpunu karşısındakinin sol elinden tarafa döndürürerek;
─ İşte solaklar için fincan, dedi.
Arkadaşını dükkan dükkan gezdiren adam bu noktada “Farkı gördün mü?” der gibi dostuna baktı ve dükkan sahibine ayıp olmasın diye “solaklar için olan” fincanı satın alıp birlikte dışarı çıktılar.
Bir süre birlikte sessizce yürüdüler.
Birinci adam bir anda durdu ve isyankar bir sesle;
─ Bu yaptığın gösterinin hiç bir anlamı yoktu! Adam alt tarafı dükkanında daha fazla çeşit bulunduruyor, o kadar, dedi…
Moris Levi