Bildiğiniz üzere önceleri her öğrenci okul kitaplarını kendisi alıyordu. 2003 yılında değişen sistemle artık devlet öğrencinin kitabını okul açıldığında sırasına koyacak, öğrenci kitap almak için kuyruklarda beklemeyecek, kırtasiye önlerinde zorluk çekmeyecekti!
Sistem ilk açıklandığında veliler duruma çok sevindi. Çünkü istediği kitap için her gün o kırtasiyenin önünde sıra beklemek, gelmediyse ertesi gün bir umut tekrar gitmek zorunda kalmayacaktı.
Fakat yıllar geçtikçe öğretmenler devlet tarafından verilen ders kitaplarının yetersiz olduğunu söyleyerek öğrencilere bazı dersler için ek kaynaklar önermeye başladı.
Bu durum maalesef her yıl giderek artıyor! Önce kaynak kitaplar, sonra akıllı defterler vs…
Oğlum bu yıl ortaokula başladı. Okuduğu devlet okulunda “İngilizce ağırlıklı sınıf” olacağı, istersek oğlumun bu sınıfa girmesi için sınava girebileceği söylendi. Dil öğrenmesi için bizde uygun bulduk.
Burada bir parantez açalım. Devlet tarafından okullarda kayıt parası alınmaması gerektiği söylenmesine rağmen bizden 250 TL kayıt ücreti istendi.
Etraftan duyduğumuza göre yerine göre 500, 1000, 5.000, 10.000 isteyen okullar da var. Öğrencinin not durumu, ikamet yeri, okulun bulunduğu semt vb değişkenlere göre her okul yönetimi kazığın boyunu kendisi ayarlıyor galiba!
Neymiş okul ihtiyaçları, temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi vs. dışarıdan bulunuyormuş! Mecbur ödedik!
Devam edelim. Oğlum sınava girdi. İngilizce ağırlıklı bu pilot sınıfa başladı. Okulun ilk gününde Devlet tarafından verilen kitapları teslim aldık. Sonrasında İngilizce sınıfı olduğu için 4 kitap daha alınması gerektiği söylendi.
Alınacak kitaplar için toplam 500 TL istendi. İnternetten baktığımda 4 kitabın toplam maliyeti 92 TL! Yani her öğrenci için 408 TL fazladan ödeme yaptık. Neymiş yabancı öğretmen de gelecekmiş!
Bu arada alınan kitapların Oxford yayını yani İngiltere’den ithal olduğunu da belirtelim. Koca Türkiye’de İngilizce eğitimi için kullanılabilecek kitap yazılamaması insanın içini acıtıyor!
İş sadece İngilizce kitabıyla bitmedi tabi! Sosyal bilgiler, Matematik, Türkçe vb. dersler için de ayrıca “Akıllı defter”ler aldık. 4 ders için 120 TL’de bunlara ödedik.
Normal defterler ve kırtasiye malzemeleri hariç sadece ek kaynaklara 620 TL ödedik. Devlet kitabı yetmiyor çünkü!!
Aklımıza gelen soru devletin verdiği kitaplara ne olacağı? Çöpe mi gidecek? Kullanılmayacaksa devlet neden bu kadar kitap basıyor? 2018 yılı için 144 Bin kitap basılması planlanıyor! 144 Bin kitap için kullanılacak kağıt ve yapılacak masrafı düşününce içi yanıyor insanın. Milletin parası sonuçta!
Velinin cebinden çıkan para bu kadarda değil. Herkesin şikayet ettiği bir konuda okul üniformaları. Pazarda görseniz 10 lira vermeyeceğiniz tişörte okul ismi yazıp 40 liradan satıyorlar.
Sadece 1 tişört, 1 uzun kollu svit, 1 pantolona 170 TL ödüyorsunuz! Üzerinde okul ismi yazmasa o kumaştan ürünü yerde görseniz eğilip almazsınız. Öyle kalitesiz ürünler!
Sonuç olarak ortaokula başlayan bir öğrencinin kalemi, normal defteri, beden eğitimi dersi için eşofmanı, ek kaynakları, akıllı defterleri derken veliye maliyeti en az 1.100 TL!
Aslında sorun;
Ne kaynak kitap isteyen öğretmende,
Ne okula özel güvenlik alan okul yönetiminde,
Ne velide, ne öğrencide….
Sorun sistemde!
Eğitim sisteminde öğrenci ve veliyi hizmet sunulacak vatandaş değil de müşteri görürsen,
Eğitim sistemini akılcı ve bilimsel temeller üzerine değil de cahil toplum yetiştirmek üzerine kurarsan,
Ders kitaplarında olması gereken bilgiyi değil de kitap basım ihalesini hangi akraba/yandaşa vereceğini düşünürsen,
Eğitimi kamu hizmeti olmaktan çıkarıp ticari bir meta haline getirirsen,
Sonuç tam da yukarıda anlatılanlar gibi olur…