10. Sınıf İngilizce dersinde yanımda bir kız oturuyordu onun için “benim en iyi arkadaşım” diyordum…
Ama ben onun ipek gibi saçlarına bakıp onun benim olmasını istiyordum…
Ama O bana benim O’na baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum.
Dersten sonra kalktı ve geçen gün sınıfta olmadığı için o günün notlarını istedi ona notları verirken bana teşekkür etti ve yanağımdan öptü.
Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum. Nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum…
11. sınıf:
Telefonum çaldı, arayan oydu ve ağlıyordu. Bana aşkın nasıl kalbini kırdığını anlattı, beni evine çağırdı, yalnız kalmak istemediğini söyledi, bende tabi ki gittim..
Koltuğa, onun yanına oturdum, güzel gözlerine bakmaya başladım ve onun benim olmasını diledim.
2 saat sonra Dren Barrymore’un bir filmi başladı ve onu izledik. Filmi izledikten sonra uyumaya karar verdi, bana her şey için teşekkür etti ve yanağımdan öptü.
Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum…
Son sınıf:
Mezuniyet balosundan bir gün önce yanıma geldi ve “çıktığım çocuk hasta ve partiye gelemeyecek” dedi.
Benimde çıktığım biri yoktu ve 7. sınıfta birbirimize söz vermiştik eğer çıktığımız biri olmazsa partilere birlikte gidecektik, “en iyi arkadaş” olarak.
Ve partiye birlikte gittik, o aksam çok güzeldi, her şey yolunda gitti, partiden sonra onu evine kapısının önüne kadar bıraktım.
Kapının önünde ona baktım o da bana o güzel gözleriyle gülümseyerek baktı. Onun benim olmasını istiyordum…
Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum, bana “hayatimin en güzel zamanını geçirdiğini” söyledi ve yanağımdan öptü.
Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum…
Günler, haftalar, aylar geçti ve mezuniyet günü geldi çattı…
Sürekli onu izledim onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasını almak için sahneye çıkarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi. Onun benim olmasını istiyordum…
Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Herkes evine gitmeden önce yanıma geldi ve ağlayarak bana sarıldı sonra başını omzuma koydu ve “sen benim en iyi arkadaşımsın, teşekkürler” deyip yanağımdan öptü.
Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum…
Aradan yıllar geçti…
Bir kilisedeyim ve o kızın nikahını izliyorum… Evet artık evleniyordu, O’nun “Evet, kabul ediyorum” demesini, yeni hayatına girmesini izledim, başka bir adamla evli olarak.
Onun benim olmasını istiyordum… Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Yeni hayatına girmeden önce yanıma geldi ve “Nikahıma geldiğin için çok teşekkür ederim” deyip yanağımdan öptü.
Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum…
Yıllar çok çabuk geçti…
Su an benim bir zamanlar en iyi arkadaşım olan kızın tabutuna bakıyorum, eşyaları toplanırken lise yıllarında yazdığı günlüğü ortaya çıktı…
Hemen günlüğünü aldım ve günlükte okuduğum satırlar şöyleydi…
“O’nun gözlerine bakarak onun benim olmasını diledim… Ama O bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum.
O’nu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, O’nu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum…
Keşke bana beni bir kez sevdiğini söyleseydi…”