Günlerden bir gün Sadrazam hazretlerinin hamama gideceği tuttu.
Yanında vezirleri, peşkircibaşısı, nalıncıbaşısı, sabuncubaşısı velhasıl tam 50 kişilik kafile peştemal takıp hamama girerler.
Kurnaların başına geçerler, Sadrazam ise göbek taşına yatar.
Memleketin en ünlü tellakları dört bir yanını sararlar.
Kimi elini, kimi bacağını kapar ve başlarlar keselemeye.
Tam 5 saat, 5 ünlü tellak İncitmeden keselerler.
Sadrazamın öyle bir kir çıkar ki her biri parmak kadar.
Kiri gören tellaklar şaşırır ve keselemeye devam eder.
Bir süre sonra sadrazam kendinden geçer ve hareketsiz kalır.
Tellaklar endişe içinde kontrol ederler, fakat sadrazam ölmüştür.
Bunu gören bütün maiyet erkanı yerinden fırlar ve bağırmaya başlarlar:
─ Bre melunlar ne ettünüz devletlüyü!
Tellaklar korkarlar. İçlerinden cesaretli bir tellak cevabı yapıştırır:
─ Biz yıkadık keseledik, devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik. Suç bizde değil. Neyleyelim! Kir bitti, sadrazam elden gitti.