Sahil yolundan Bostancı istikametinde gitmekte olan dolmuşa yaşlı bir kadın biner. Kadın tam bir eski İstanbul hanımefendisidir.
Gerek giyimi, gerek oturuşu, gerek konuşmasındaki kibarlık ile çevresindekilerin saygı ve ilgisini çeker.
Teyzemiz gitmek istediği yer için parayı uzatır;
– Pardon beyfendi, rahatsız ediyorum ama şuradan bir Suadiye uzatırsanız çok memnun olurum.
– Tabi hanfendi, ne rahatsızlığı…
Para şoföre uzatılır ve yolculuk devam eder.
Suadiye’ye gelindiğinde teyzemiz inmek ister ve bunu şoföre yine o kibarlığı ile bildirir;
– Pardon şoför bey, mümkünse müsait bir yerde indirir misiniz?
Şoför sağa yanaşır ve kapıyı açar fakat araç hala yavaşça hareket halindedir…
Teyzemiz yaşlı olması nedeniyle inemez ve dolmuşun tamamen durmasını bekler.
Fakat şoför acelesi varmışçasına yavaşça ilerlemekte ve kadının inmesini beklemektedir…
Dolmuşun bir türlü tamamen durmamasına kızan kibar teyzemiz şoföre seslenir;
– Ulan peze…k paraşütle mi inicez!