1973 yılında İtalya’da yaşayan okuma yazması olmayan bir kadının, Almanya’da göçmen olarak çalışan kendisi gibi okuma yazması olmayan kocasına yazdığı bir çizgi mektup.
Eşiyle olan mahremiyetine dokunulmasın diye okuma yazması olmayan çift, sadece kendilerinin anladığı bir çizgi dili oluşturmuşlar.
Mektubun okunuşu şöyle:
“Sevgili aşkım,
Sensizken kalbime ok saplanıyor gibi. Çocuklarımız ve ben kollarımızı açmış seni bekliyoruz. Hepimiz iyiyiz. en küçüğümüz biraz hasta ama ciddi bir şeyi yok, ayakta geçiriyor hastalığı.
Sana gönderdiğim son mektubuma cevap alamadığım için üzüldüm. Annen bir hastalığa yakalandı ve şuan hastanede yatıyor. Ortanca çocuğumuzla O’nu ziyarete gittim.
Küçük tarlamıza gelince, ekilip biçilmesi için iki adam çalıştırdım ve onlara 150.000 liret ödedim.
Kasabada seçimler yapıldı ve kilisenin tavsiyesiyle Hristiyan Demokrat Parti’ye oy verdim.
Seçim sonucunda komünistler ağır bir yenilgi aldılar. Adeta tabuttaki ölü gibiler. Fakat seçimi kim kazanırsa kazansın bizim için değişmiyor. Biz fakirler dün ekip biçiyorduk, yine ekip biçeceğiz.
Bu sene zeytin ağaçları çok zeytin verdi. Zeytinleri toplaması için tuttuğum bir adam ve çocuğa 27.000 liret verdim.
Zeytinyağı çıkarmak için de 12.000 liret ödedim. Bir büyük, bir de küçük bir küp dolacak kadar yağ elde ettik. Litresini 1300 liretten satıyorum.
Uzaktaki aşkım, sen yokken kalbime ok saplanır gibi oluyor. Yaklaşan yeni yılda burada olmanı ve seninle kalp kalbe kutlayı çok isterdim.
Çocuklarla birlikte senin hasretle kucaklıyoruz.
Kalbim senindir ve ben hep sana bağlıyım. Tıpkı alyanslarımız gibi…”
Kaynak: Gesualdo Bufalino