Mermerin İçindeki Melek

Rönesans döneminin en önemli sanatçılardan birisi, ömrü kiliseye karşı mücadele ve çağın diğer ünlü sanat adamları ile rekabet içinde geçti.Heykeltıraş, ressam, mimar, uzman bir anatomi araştırmacısı ve aynı zamanda şair. Asıl adı Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni. Michelangelo , 6 Mart 1475’te İtalya’nın Caprese şehrinde doğdu.

70 yıllık  kariyeri boyunca, Avrupa’nın önde gelen “Rönesans Adamları” arasında efsanevi bir şöhret kazandı Süt annesi bir taş oyucunun karısıydı bu yüzden çocukluğunda çekiçler ve taşçı kalemleriyle oynadı. Büyüdüğünde heykellere, bu oyuncaklardan ötürü heves duyduğunu söyledi. Henüz altı yaşındayken annesini kaybetti.

On yaşındayken gramer ve Latince dersleri almaya başladı. On üç yaşındayken Domenico ve David Ghirlandaio’nun (dönemin önemli fresk ustalarından biriydi) atölyesine çırak olarak girdi. Domenico, Michelangelo’ya fresk tekniğini ve heykeltıraşlığı öğretti.

Alman ressam ve gravür sanatçısı Martin Schongauer’ın gravürlerinden birine rastlayan Michelangelo, bu eserden esinlenerek bilinen ilk resmini, Aziz Antonio’nun Azabı’nı yaptı. Michelangelo’nun, Floransa Dükası Medici’nin himayesinde yaptığı ilk çalışmalardan biri Merdivenlerin Madonnası’dır.

Michelangelo, heykeltıraştaki rüştünü kanıtladığı ilk ve en ünlü eseri olan çocuk kral Davud’un heykelini yaptığında henüz 26 yaşındadır. Beş buçuk metrelik bir mermer kütleden çıkaracağı eser için genç dahi, mermer bloğun yanına bir baraka inşa ederek, yardımcısız bir şekilde, çoğu zaman geceli gündüzlü çalışarak Rönesans sanatının harikalarından biri olarak kabul edilen David’i yaratır.

Davud (David), Floransa Katedrali için siparişi verilen bir dizi peygamber heykelinden biridir. Ancak yapıldıktan sonra Palazzo della Signoria civarında bir meydana yerleştirilmiştir.

Medici Ailesinin hükümdarlığına karşı başlatılan ayaklanmayı tertipleyen özgürlükçüleri temsil ettiği ileri sürülen heykel, meydana, gözleri Roma’ya bakacak şekilde konulmuştur. Vatikan’ın yanındaki Sistine Şapeli’nin tavan resimleri için Michelangelo görevlendirilir. 520 metrekarelik bir alanda yaklaşık dört sene çalışarak eserini tamamlar.

Ortasında, her biri Adem, Havva ve Nuh Tufanıyla ilgili İncil’in Eski Ahit’inden alınma öykülerden esinlenerek yapılan resimlerin bulunduğu dokuz pano bulunan freskin yan unsurları da mitolojik figürlerle bezelidir. Özellikle “Adem’in Yaratılışı” adlı sahne batı resim sanatının en canlı tasvirlerinden biri olarak kabul edilir.

1534’te Papa III. Paulus’un heykeltıraşı ve mimarı yapılan Michelangelo’ya Sistine Kilisesi’nin sunak duvarına bir ‘Kıyamet Günü’ tasviri yapmasını ister. Meryem’in Göğe Yükselişi, İsa’nın Vaftizi ve Musa’nın Hükmü’nün anlatıldığı freskler süsler bu duvarı.

Kıyamet Günü tablosuna başından beri muhalefet eden yeni Papa 4. Paul ise, tablodaki imgelerin fazlaca müstehcen göründüğünü belirterek Michelangelo’dan tabloyu biraz daha ‘düzgün’ hale getirmesini isteyince, ustanın cevabı şu olur: “Papa’ya söyleyin, bu küçük bir mesele ve kolaylıkla uygun hale getirilebilir. Önce kendisi yaşadığımız bu dünyayı uygun ve yaşanılır bir hale getirsin, sonra da bu tablo da aynı uygunluğa girecektir.”

Yaşamı boyunca kendisine “İl Divino” (Tanrısal İlahi) takma adı yakıştırıldı. Birçok sanatçı tarafından kıskançlıkla’da olsa takdir edilirken bazıları tarafından ise nefret edilmişti.

Son yıllarında özellikle mimariye ağırlık verir. Senato ve Konservatuvar Sarayları’nın konumunu değiştirmeden yapılara yeni birer cephe tasarlar Konservatuvar Sarayı’na karşılık sol tarafta üçüncü bir saray projesi yapar.

Birçok papalık binasının alınlık dizaynlarından, iç yapılarına, hatta merdivenlerine kadar kendisi çizer ve uygular. Sanatçının şiir külliyatı bazıları tamamlanmamış 302 şiir ve bir dizi fragmandan oluşur.

18 Şubat 1564’de 89 yaşında öldü. Fransa, Santa Crace Kilisesi’nde Dante Anıtı’nın yanına gömüldü. Ünlü Davut heykelini yaparken;

“Mermerin içinde bir melek gördüm ve özgürlüğüne kavuşana kadar onu oydum.” dediği söylenir.