Mantık

Öğrenciler o yılın ders programlarında yeni bir ders olduğunu farkederler. Dersin adı Mantıktır ve derse yaşlıca bir profesör girecektir.

Nihayet, ilk mantık dersi başlar. Çocuklardan biri söz hakkı isteyerek;

─ Sayın profesör, mantık bize ne öğretir? Lütfen her şeyden önce bunu anlatır mısınız, ricasında bulunur.

Profesör, kendisine merak ve şüpheyle bakan talebelerine;

─ Mantık dersinin insanların düşüncesine yaptığı etkiyi açıklamak biraz güçtür. Onun için bunu sizlere bir örnekle açıklamak istiyorum, der.

Sınıfa dönerek sorar;

─ Farz edin ki, maden ocağından iki insan çıkıyor: Birisinin üzeri tertemiz, diğerininki ise kömür karası içinde.

Bunlardan hangisinin yıkanması lâzımdır?

Öğrenciler, hiç tereddüt etmeden;

─ Elbette üzeri kirli olan! diye cevap verirler.

Profesör, tebessüm ederek;

─  İşte evlâtlarım, der. Mantık bu soruya cevap vermeden önce şunu sorar:  “Nasıl olur da bir maden ocağından çıkan iki kişiden birinin üzeri tertemiz iken diğerininki kirli olabiliyor?”