Canı sıkılan kral bir gün soytarısını çağırır ve;
─ Soytarı, bana öyle bir hata yap ki özrün kabahatinden büyük olsun, der.
Soytarı da;
─ Emredersiniz efendim! deyip kralın huzurundan ayrılır.
Aradan bir kaç gün geçer.
Kral sarayda merdivenlerden çıkarken soytarı kralın arkasından yaklaşıp kalçasını çimdikler.
Hışımla geriye dönen kral soytarıyı görür görmez hiddetle bağırır;
─ Ne yapıyorsun sen soytarı! Canına mı susadın sen!
Soytarı gayet mahcup;
─ Pardon kralım, sizi kraliçe zannettim.