Cemal Süreya’nın kaybolan “Y”sine dair çeşitli hikayeler anlatılmaktadır. “Elma” şiirinde, adındaki “Y” harflerinden birini attığını ilan eder kendisi.
Nedeni, kendi anlatımına göre, arkadaşıyla bir telefon numarası üzerine girdiği iddiayı kaybetmesidir.
Söz konusu telefon numarası ise *Üvercinka’nın numarasıdır…
Başka bir hikaye ise şöyledir;
Cemal Süreya ve Sezai Karakoç üniversitede sınıf arkadaşıdırlar. Aynı sınıfta ‘Muazzez’ isminde güzel de bir kız vardır.
İkisi de bu kızı gizliden gizliye severlermiş.
Sınıfta gün boyu aynı kıza duydukları ilgiyi birbirlerine anlatırlarmış.
Hatta Muazzez’e yazdıkları şiirleri birbirlerine okurlarmış.
Sonra aşkları zamanla kızışmış ve Muazzezin kalbini kazanmak için iddiaya tutuşmuşlar.
Kaybeden büyük bir bedel ödeyecek demişler.
Ve bu bedel ömrü boyunca üzerinde kalacak.
Bedene fiziksel bir zarar olmayacak diye de karar kılmışlar.
Ve sonunda kaybedenin ismini değiştirmesi konusunda anlaşmışlar.
Cemal Sürey(y)a kazanırsa; Sezai Karakoç’un soyadı ‘Karkoç’ olacak.
Sezai Karakoç Kazanırsa; Cemal Süreyya’nın soyadı ‘Süreya’ olacak.
Tahmin ettiğiniz gibi Sezai Karakoç Muazzez’in kalbini kazanan taraf olur, çıkmaya başlarlar.
Cemal Süreyya da gidip tek ‘Y’ harfini attırır soyadından…
İşte Süreyya’dan Süreya’ya geçiş dönemi böyle olmuştur.
Peki sonrasında ne oldu?
Muazzez Sezai Karakoç’un kendisi ile bir iddia sonucu çıktığını öğrenir.
Ve ilişki orada daha başlayamadan bitmiş olur. Sonrasında Sezai Karakoç’un aşkı devam eder, platonik olarak tabii.
Sezai Karakoç bu duruma çok üzülür ve Muazzez’e ithafen Mona Roza’yı yazar.
Şiirin hikayesini bu yazımızda okuyabilirsiniz: Mona Roza
Üvercinka’nın hikayesini bu yazımızda okuyabilirsiniz: Üvercinka