Juan, motosikleti ile Meksika sınırına gelir.
Arkasındaki iki büyük çantayı gören sınır polisi kaçakçılık yaptığından şüphelenir ve içinde ne olduğunu sorar.
Juan;
─ Yalnızca kum var efendim, diye cevap verince polis;
─ Aç bakalım çantaları, der.
Juan çantaları açar, polis çantaları didik didik aramasına rağmen kumdan başka bir şey bulamaz.
Bununla yetinmeyen polis, gece yarısına kadar kumu her tür tahlilden geçirtir.
Sonuç şaşırtıcıdır, çantadakiler sadece kumdan ibarettir.
Polis, mecburen çantalarını Juan’a teslim ederek sınırdan geçmesine izin verir.
Ertesi gün Juan motosikletinin arkasında iki büyük çantayla tekrar sınırda belirir.
Polis Juan’a yine durdurur, çantaları yine didik didik arar, bir şey bulamaz ve Juan’ın sınırdan geçişine müsaade etmek zorunda kalır.
Polis Joan’ın kaçakçılık yaptığından adı gibi emindir, ancak ne kaçırdığı konusunda hiçbir fikri yoktur.
Bu olay, polis emekli olana dek yıllarca devam eder.
Bir gün emekli polis, Meksika’da bir barda otururken Juan’ın içeri girdiğini görür ve derhal yakasına yapışır;
─ Senin yıllardır birşeyler kaçırdığından eminim.
Çıldıracağım. Geceleri uyku uyuyamıyordum senin yüzünden.
Lütfen anlat bana ne kaçırdığını. Aramızda kalacağından emin olabilirsin.
Juan gülümseyerek yanıtlar;
─ Motosiklet…