İstanbul’un Fethi

Okula gelen müfettiş, rastgele bir sınıfa baskın yapar gibi girer ve en arka sırada sürekli muzırlık yapan öğrenciye sorar;

─ Adın ne evladım?

Neye uğradığını şaşıran Cemil şaşkınlıkla ayağa kalkar ve cevaplar;

─ Cemil öğretmenim.

─ Söyle bakalım Cemil, İstanbul’u kim fethetti?

Sürekli suçlanmaya maruz kaldığından otomatik savunma mekanizması geliştirmiş olan Cemil yaşadığı şaşkınlığın da etkisiyle haykırır;

─ Valla billa ben fethetmedim öğretmenim!

Bu kadar basit bir sorunun bile cevaplanamamasına kızan müfettiş hiddetle öğretmene döndü;

─ Buna ne diyorsunuz öğretmen bey?

Öğretmen şaşkınlıkla;

─ Siz bunlara bakmayın müfettiş bey. Yaparlar yaparlar sonra da yapmadık derler!

Sınıftan ve öğretmenden ümidini kesen müfettiş soluğu okul müdürünün odasında aldı ve olayı bir çırpıda müdüre anlattı.

Öğrencilerin yaramazlıklarına artık alışmış olan müdür kendinden emin bir şekilde cevap verir;

─ Siz merak etmeyin müfettiş bey. Ben şimdi sınıfa gider hangisinin fethettiğini öğrenir gelirim.