Efendiler Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz!

Bundan tam 95 yıl önce zorlu savaş kazanılmış ülke düşman işgalinden kurtulmuştu.

Mustafa Kemal Atatürk sadece yurdu kurtarmanın yeterli olmadığını düşünüyor ve yeniliklerle bu savaşı tamamlamayı hedefliyordu.

Bunlardan biri de Türkiye için cumhuriyeti ilan etmek olduğunu biliyordu.

29 Ekim’den bir gün önce Mustafa Kemal Atatürk bir toplantı yaparak, oradaki insanlara seslendi ve “Efendiler yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz” dedi.

26 Ekim 1923 akşamı Gazi, kabineyi Çankaya Köşkü’nde toplantıya çağırdı. Bu toplantıda başvekil Fethi Okyar’ın istifası karara bağlandı.

Ertesi sabah haber, gazete manşetlerinde yer alacaktı.

28 Ekim gecesi, Çankaya’daki akşam yemeğine Latife Hanım da katıldı. Son derece heyecanlıydı. İçi içine sığmıyordu.

Çünkü o akşam yemeğinin gündemini biliyordu. Mustafa Kemal Paşa niyetini ilk önce eşine heyecan ve içtenlikle anlatmıştı.

Latife Hanım bu sebeple birkaç kez mutfağa inmiş, yemeklerin o akşam yaşanacak olayların şanına yaraşır olmasına özen göstermişti.

Sofrada seçim heyecanı, seçim dedikoduları, yeni seçilenler, bu kez meclise giremeyenler hakkında konuşmalar sürüp giderken, Mustafa Kemal bıçağını eline aldı, doğruldu, derin bir nefes aldıktan sonra hafifçe tabağına vurarak: “Beyler!” dedi. O da heyecanlı, kaşları çatılmış, ama gözlerinde güleç bir ifade ile arkadaşlarına bakıyordu.

Çıt çıkmıyordu şimdi yemek salonunda. “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilân edeceğiz!”

Tek tek herkesin yüzüne bakarak durumu kontrol ediyordu. Şimdi sofradakiler yıldırım çarpmış gibi kalakalmıştı.

Neden sonra, beyinlerinde şok yaratan bu haberi alkışlamak birilerinin aklına geldi ve yemek odası bir anda sanki patladı.

Mustafa Kemal uygun bir süre bekledikten sonra açıklamasını sürdürdü:

“Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyet’tir. Bunu Anayasa’mıza yarınki Meclis toplantısında koyduracağız. Hazırlıklarımızı bir kez daha gözden geçirmemiz lazım.”

Mustafa Kemal arkadaşlarına, yemekten sonra anayasanın bazı maddeleri üzerinde çalışacağını bildirmiş, yeni başkan adayı olduğu söylenen İsmet Paşa’yı da bu çalışmaya davet etmişti.

Gerçekten de iki arkadaş bütün gece süren çalışmalarını sabah ezanları okunurken bitirebildiler. İsmet Paşa, Mustafa Kemal’in ısrarıyla Çankaya Köşkü’nde kaldı, birkaç saat uyudu.

29 Ekim günü “Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir.” hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM’de yapılan konuşmalardan sonra Cumhuriyet’in ilanı kabul edildi.

Cumhuriyet’in ilanı ile “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.

Ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi.

Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal Paşa, yaptığı konuşmasını;

“Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır.” sözü ile bitirdi. Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verilirken, Türk milletinin tarihinde yeni bir devir açıldı.

Başta Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere, Kurtuluş Savaşında ve Cumhuriyetin kuruluşunda yer almış herkesi saygı ve özlemle anıyoruz…