İki genç insan..
Birinin adı Deniz Gezmiş‘ti.
Ankara’dan…
Diğerinin Abdullah Gül.
Kayseri’den…
1960lı yılların sonralarında yolları İstanbul Üniversitesi’nde kesişti…
Hukuk Fakültesinde okuyan Deniz Gezmiş sol görüşlüydü..
Öğrenci lideriydi…
Fikir Kulüplerinin önde gelen isimlerinden…
İktisat Fakültesinde okuyan Abdullah Gül ise sağ görüşlü…
Milli Türk Talebe Birliği üyesi…
İslamcı grubun Akıncılar cephesinden..
Yıl 1968 idi..
Temmuz sıcağı..
Amerikan 6. Filosu İstanbul boğazındaydı..
Savaş gemileri Dolmabahçe açıklarına demir atmıştı..
Amerikan askerleri karaya çıkmış, İstanbul genelevlerinde cirit atıyordu.
Yanki, Yüksek Kaldırım’da ve Beyoğlu Abanoz sokakta zevk alemleri yaparken, polisin dışarda onların güvenliğini alması bardağı taşırmıştı.
Tepki büyüktü..
Sol görüşlü öğrenciler “6.Filo Defol” mitingleri yapıyordu..
Sağ görüşlüler ise buna karşı çıkıyordu..
İki grup sürekli kavga ediyordu..
Gazeteler linç manşetleri atıyordu..
“Kızılları boğmanın vakti geldi”
“Ya susturacağız, ya kan kusturacağız”
Genelkurmay kışlalarda broşür dağıtıyordu.
“Amerika’yı sevmeyen Komünisttir.”
İstanbul Üniversitesi barut fıçısı gibiydi.
Birgün Deniz Gezmiş ve Abdullah Gül‘ün içinde bulunduğu gruplar karşı karşıya geldi..
Bir yanda Nazım Hikmet‘in çocukları..
Diğer yanda Necip Fazıl‘ın..
Taşlar, sopalar, tekme, tokat..
Fikirler değil yumruklar konuştu..
Zaman zaman da silahlar..
Ertesi gün Deniz Gezmiş ve arkadaşları, Abdullah Gül ve arkadaşlarının fotoğraflarını okulun duvarlarına astılar..
Altına da tek cümle yazdılar.
“Faşistler giremez”
Abdullah Gül o günden sonra 6 ay okula ara vermek zorunda kalmıştı..
Yıllar geçti..
Amerikan Emperyalizmine hayır diyen sol görüşlü öğrenciler bir bir yok edildi..
Fikir Kulüplerinde yetişenlerin önü kesildi.
Kimi kahpe bir pusuda öldürüldü..
Kimi işkencede son nefesini verdi…
Kimi de Denizler gibi darağacına gönderildi..
Bazıları onlarca yıl hapis yattı..
Bazıları da köşesine çekildi..
Peki sağ görüşlü, özellikle islami cepheden öğrencilere ne oldu?..
Abdullah Gül devletin zirvesine, Cumhurbaşkanlığına kadar yükseldi..
..Ve diğer Milli Türk Talebe Birliği üyeleri..
Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Beşir Atalay, Abdülkadir Aksu, Hüseyin Çelik, Ahmet Davutoğlu, Numan Kurtulmuş, Fehmi Koru, Abdurrahman Dilipak, Kadir Topbaş ve daha niceleri.
Hepsi önemli yerlere geldi..
Devlet onlara teslim edildi..
43 yıl önce..
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan darağacında can verdiler..
İşlerini cellada bırakmadılar..
Sehpalarını kendileri tekmelediler..
Onların mahkeme salonunda söyledikleri bir söz,bugün bile unutulmadı..
“Türkiye’de gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlar varsa, bunlar ancak Amerikan emperyalizmi ile iş yapan çıkarcılardır.”
Üç fidanın anısına saygıyla…