Ulu bir çınar ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş.
Bahar ilerledikçe bitki çınar ağacına sarılarak yükselmeye başlamış.
Yağmurların ve günesin etkisiyle müthiş hızla büyümüş ve neredeyse çınar ağacıyla aynı boya gelmiş.
Bir gün dayanamayıp sormuş çınara;
─ Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?
─ 82 yılda, demiş çınar.
─ 82 yılda mı? diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak. Ben neredeyse 2 ayda seninle aynı boya geldim bak!
─ Doğru, demiş çınar, doğru…
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak önce üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış.
Kabak endişeyle sormuş çınara;
─ Neler oluyor bana çınar?
─ Ölüyorsun, demiş çınar…
─ Niçin?
─ Benim seksen iki yılda geldiğim yere sen iki ayda gelmeye çalıştığın için…