Zayıf ve cılız bir tırtıl olan ceviz kurdu, gireceği kadar bir delik açarak cevizin içine girer.
Yaş cevizin için hem besleyici hem de yumuşaktır, yemesi kolaydır, başlar onu yemeye.
Ceviz kurdu yaş cevizi yedikçe şişmanlar. Karnı büyür.
Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz.
Daha da kötü olanı; içi yenilen ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, o deliği genişletmek artık imkansızdır.
Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır:
Zayıflamayı beklemek.
Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner.
Ve bir gün çıkar kurumuş cevizin içinden.
Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz ceviz kalmıştır.
Kimi insanlardaki para ve mal–mülk hırsı da ceviz kurduna benzer.
O hırsı yenip “artık yeter” dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.
Geriye sadece, ömrünün sonbaharı ve belki de çeşitli hastalıklar, ilaçlar ve diyetler ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur…