Bir Öğretmenin Anısı

Bir gün öğretmenler odasında sınav kâğıtlarını okuyordum.

Bir yandan da kız öğrencilerin yanlış olan cevaplarını silip, sınıfı geçecek notu alacak şekilde düzeltiyordum.

Öğretmenler odasına giren bir Bey’in dikkatini çekmiş bu durum.

Neden kız öğrencilerin sınav kâğıtlarını değiştirdiğimi sorduğunda cevabım şu oldu:

Bu kızlar eğer sınıfta kalacak olurlarsa babaları okuldan alıp 12-13 yaşında evlendirecek.

Ama sınıflarını geçerlerse evlilik yaşları en az 15-16 olacak. Hem en tembel öğrenci bile derste mutlaka bir şeyler öğrenir.

Yarım saat kadar sonra okul müdürümüz beni yanına çağırdı. Öğretmenler odasında ne yaptığımı sordu.

Sınav kâğıtlarını okuduğumu söyleyince müdür:

Peki bir bey gelmiş yanına ona ne söyledin” diye sordu.

Öğretmen Okulundan yeni mezun olmuştum.

İdealist bir yapıya sahiptim.

Gençliğin verdiği güçle kızgın bir şekilde

“Size beni mi şikâyet etti o bey” deyince, müdür; o beyin müfettiş olduğunu yanına gelip kendisine ‘Müdür bey benim sizi teftiş etmeme gerek yok sizin zehir gibi gencecik öğretmenleriniz var kendisine teşekkürlerimi iletin’ dediğini anlattı.

Atilla Saran