Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı

Hırsızlık ve yolsuzluğu herkesçe bilinen Büyükşehir Belediye Başkanı’nın istifasını isteyen Cumhurbaşkanı, Belediye Başkanını Sarayına çağırır.

Saraydaki 3 metrelik masanın bir kenarına Cumhurbaşkanı, diğer kenarına da Belediye Başkanı oturmuştur.

İkilinin görüşmesi sırasında masaya altın varaklı bardaklarla su servisi yapıldığını da not edelim.

Neyse, konumuza dönelim. Belediye Başkanının istifa etmeye yanaşmaması üzerine sinirlenen Cumhurbaşkanı, belediye başkanını sıkıştırmak için sorar;

─ Onyıllardır Başkenti parsel parsel satan, sülalesini zengin eden, koca şehri yağmalayan kim!

Belediye Başkanında derin bir sessizlik. Cumhurbaşkanı iyice köpürür;

─ Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?

Belediye Başkanı cevap verir;

─ Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim!

─ Olacak şey mi yahu! İki adım öteden duymuyorsun.

Belediye Başkanı bıyık altından gülmüş;

─ İsterseniz yer değiştirelim efendim, anlarsınız.

İkili masadaki yerlerini değiştirirler. Bu defa Belediye Başkanı sorar;

─ Önce ülkenin en büyük şehrini, son 15 yıldır da tüm ülkenin varını yoğunu satıp savan, yandaşlarına peşkeş çeken, oğluna gemicik, karısına hastane zincirleri, kızına villacıklar alan kim!

Cumhurbaşkanı kendi kendine söylenmiş;

─ Hakikaten yahu, buradan hiç bir şey duyulmuyor.

Not: Olayın Türkiye ile herhangi bir alakası yoktur!