Astronomik Saat, Hanuş Usta ve Nazım

Yüzyıllara meydan okuyan muhteşem bir saat ve ustasının hazin sonu…

Prag Şehir Meydanı’nda günün her saati 1 dakika süren bir şov gerçekleşir. Tarihi saat kulesindeki heykeller harekete geçer ve aynı anda saatin üzerindeki pencereden 12 havari geçiş yapar.

Saatin en üst kısmındaki horozun ötüp yuvasına tekrar dönmesi ile gösteri sona erer. Bu saat ustasının yaşamına mal olan, Hanuş Usta’nın yaptığı, muhteşem Astronomik saattir…

Astronomik Saat Kulesi

Prag’ta, Eski şehir meydanında şehrin kalbi gibi atan, günümüzde hala çalışabiliyor olan dünyanın en eski saati olan Astronomik Saat hala kentin en önemli ve en şık simgelerinden biridir.

Bir çok kişiyi zaman içinde geçmişin izlerinde yolculuğa çıkarırken ustasının hüzünlü hikayesini de geçmişten geleceğe üzerinde taşıyor

Meydanda yer alan bu meşhur saati, 15.yy sonlarında Charles Üniversitesi’nde profesör olan Hanuş Usta yapmıştır. 

Amacı, Kutna Hora şehrindeki Kemikli Kilise’de olduğu gibi insanlara bazı önemli mesajlar vermektir.

Usta bu çalışmayla yaşamı anlamlandırıp önerilerde bulunmanın yanı sıra hayatın geçiciliğini ve ölümü ele alır.

Hanuş Usta’nın saati, Güneş’in, Dünya’nın ve Ay’ın konumlarını gösteren astronomik bir saattir aynı zamanda.

Saatin bulunduğu Eski Şehir (Old Town) Meydanı’nın bir paralelinin Yahudi mahallesi olması ve bölgede yoğun bir Yahudi nüfus olması sebebiyle, Onlara bir jest olarak saatin en dış halkasındaki rakamlar İbranice yapılmıştır. 

Saatin Üzerindeki Figürler ve Renkler

Saatin etrafında 4 tane kukla vardır. Bu kuklalar insanlara bazı mesajlar vermek için özellikle tasarlanmışlardır.

Soldan en baştaki, elindeki aynayla kendine bakar; “kendini beğenmişliği” sembolize eder.

Onun yanındaki kukla, elinde altın torbası olan bir yahudi’dir, “cimriliği” sembolize eder.

Yeniçeri Kıyafeti giymiş Osmanlı figürü, “keyif, eğlence ve şehveti” simgeler, elinde mandolin vardır.

Dördüncü figür ise bir iskelettir, “ölümü” simgesidir. Ölümün her an peşimizde olduğunu hatırlatır.

Özetle; “kendini beğenmiş, cimri, zevk düşkünü olmayın, sonunda ölüm var” demek istemiştir Hanuş Usta.

12 ayrı saat dilimini 12 burç ile simgeleyen Hanuş Usta, saat üzerindeki mavi renk ile gökyüzünü, kahverengi renk ile de yeryüzünü simgelemiştir. Saatin altında da insanlara yapmaları gerekenleri anlatan 4 kukla vardır. Bu kuklalar da, bilime, adalete, astronomiye ve eğitime önem verme konusunda bizleri uyarır.

Hanuş Usta’nın Hazin Hikayesi

Usta o vakit bu muazzam saati yapınca dünyanın en önemli adamı haline gelir.

Avrupa’nın her yerinden insanlar Prag’a saati görmeye gelmektedirler.

Saatin ve Hanuş Usta’nın ünü Kral’ı aşmıştır artık.

Zamanla Hanuş Usta’ya başka ülkelerden de teklifler gelir, fakat Hanuş usta bu teklifleri kibarca reddeder.

Bir süre sonra bu teklifler Kral’ın kulağına kadar gider ve Kral, Hanuş Usta’nın saati başka bir yere de yapmasını önlemek için onun gözlerine mil çektirir.

Kör olan usta intikam almak için Saat Kulesi’ne çıkıp kendini saatin mekanizmasına bırakarak intihar eder.

Saatin mekanizmasına düşen bedeniyle saati bozar. Kral bütün ustaları toplamasına rağmen saatin tamiri bir türlü yapılamaz. Ancak 50 yıl kadar sonra başka bir saat ustası tarafından onarılabilmiştir.

Prag’dan geçen Nazım’ın şiirinde de yer alır Hanuş Usta ve Saati…

Şair, memleketten uzak, hasretlerle delik deşik.

Eski kentte duruyordu, meydanlıkta, yapayalnız.

Gotik bir duvar üstünde Hanuş Ustanın saati, on ikiyi vuruyordu.

Güneşli bir güne özlem.

Önündeyim bir vitrinin bütün bir dünya oyuncak, kurtlar, ayılar, şipşirin, düşüp öldürmeyen uçak.

Sarı bacalı vapurlar, otobüsler pırıl pırıl.

İstanbul’da bir Memet var, altısına bastı bu yıl.

Nazım Hikmet / Pırağ / 1956