Phtya kralı Peleus’un oğlu olan Akhilleus (Aşil) Troya savaşına gönüllü olarak gitmese de, savaşta en büyük kahramanlardan biri olur.
Söylenceye göre Aşil’in annesi Thetis, Okyanus Kızları diye bilinen Nereidlerden biridir ve tanrıçadır.
Doğa üstü gücünü, oğlunu yenilmez bir savaşçı yapmak için kullanır, onu Ölüler Ülkesi’ndeki Ölümsüzlük Nehri’nde suya batırıp kutsar.
Böylece artık Aşil’e hiçbir silah işlemeyecek, onu yaralayamayacaktır.
Ne var ki Thetis onu topuğundan tutup suya soktuğundan dolayı, bir tek oraya su değmemiştir.
Aşil’i öldürmenin tek yolu onu topuğundan vurmaktır.
Nitekim, Aşil Troya’nın en sevilen kahramanlarından biri olan Hektor’u öldürdüğünde, kardeşi Paris yayını gerer ve Aşil’i topuğundan vurarak yere yıkar.
Aşil’in topuğu bir deyim olarak günümüze dek gelmiştir.
Bir şeyin zayıf yanını anlatmak için kullanılır.
Ayrıca Tıp literatüründe bu mitolojik efsaneden esinle ayağın aşağı yukarı hareketini sağlayan tendona “Aşil Tendonu” adı vermiştir.
Herkesin zayıf bir noktası vardır.
Aşil topuğumuzun yani en zayıf olduğumuz, en kolay yaralanabileceğimiz noktamızın ne olduğunu bilmek bizi güçlü kılar.
“Kahraman ve korkak… İkisi de tamamen aynı korkuyu duyarlarken, yalnızca kahraman korkusuyla yüzleşip onu bir aleve çevirebilir.”
CUS D´AMATO