“Provokatör mistik” ya da “Asi ruh” olarak isimlendirilen Osho, 1931 yılında Hindistan Kuchwaa’da dünyaya geldi. 1990 yılına kadar süren yaşamında sıra dışı söylemleri ve geliştirdiği meditasyon yöntemleri ile çok konuşuldu.
Din, felsefe, psikoloji, politika ve insanı ilgilendiren birçok alanda her türlü geleneği temelden sarsan yorumlarıyla bazıları tarafından hayranlıkla karşılanan, bazıları tarafından eleştirilen ve nefret edilen bir guru olan Osho’nun öğretilerini ve hayata bakışını anlamanın en iyi yolu onun sözlerine bakmak. Osho’nun sizler için derlediğimiz 16 deyişi…
1.Her şey değişecektir, doğaları budur. Bir gün başarılı, bir gün başarısız olacaksın; bir gün zirvede, bir gün dipte olacaksın. Ama içinde bir şey hep aynı kalacak ve o bir şey senin gerçekliğindir.
2.Güçlü rüzgârlar seni oraya buraya sürüklüyorsa, onlara direnme: Onlar, sen direndiğin için güçlü görünüyorlar. Rahatla ve bırak seni götürsünler. Onlarla git, bütün olarak git.
3.Şu anda yaşa. Yalnızca şu an gerçektir ve canlıdır. Ve eğer gerçek bilinecekse, ancak şu an aracılığı ile bilinir.
4.Gerçek aşkta bölünme olmaz. Sevenler birbirinin içine erir. Sadece egoistçe aşkta büyük bir bölünme vardır, seven ve sevilen ayrılır. Gerçek aşkta ilişki yoktur. Çünkü ilişki kurulacak iki insan yoktur. Gerçek aşkta sadece sevgi olur, bir çiçek açma, güzel bir koku, bir erime, bir birleşme yaşanır.
5.Ego bir buzdağıdır. Onu erit. Onu derin sevginin içinde erit, böylelikle o kaybolsun ve sen okyanusun parçası haline gel.
6.Varlığına bütünüyle sahip çıkmalısın. İyisiyle, kötüsüyle her yönünü kabullenmelisin kendini. Herhangi bir şeyden kurtulmak söz konusu değil. Kimse asla hiç bir şeyden kurtulmuyor, sadece yavaş yavaş her şeyi kabullenmeyi öğren ve hayatının nasıl değiştiğini kendin gör.
7.Bu içsel simyadır: bir sorunu kabul edersen kaybolur ve eğer o sorunla bir çatışma yaratırsan, sorun giderek büyür. Hayat, küçük şeylerden ibarettir, ama eğer küçük şeylere mutluluk katabilirsen, toplamı muazzamdır. O yüzden her şeyi neşeyle yap ve her şey bir duaya dönüşsün. Coşkuyla yap. Olumsuzluklar seni rahatsız etmesin. Karanlığı aydınlatmak için güneş olman gerekmez, bir mum yakman yeterli…
8.Doğal olarak yaşa. Nasıl bir oyundaki aktörler gösteriden sonra kostümlerini ve makyajlarını çıkarıyor, bir kenara koyuyorsa…
9.Kendi içinde ne bulursan bul, ne kadar çok çöp olursa olsun, bu kendi gerçekliğin. Temizlenebilir, bir kenara bırakılabilir; ondan uzaklaşabilirsin. Ama bu konuda herhangi bir şey yapılmadan önce, onu tanımalısın. İlk ve en önemli şey bu.
10.Bazen gökyüzünde siyah bulutlar olur; gökyüzü bu siyah bulutlar yüzünden değişmez. Ve bazen beyaz bulutlarda olur ve gökyüzü bu beyaz bulutlar yüzünden de değişmez. Bulutlar gelirler ve giderler gökyüzü baki kalır. Sen gökyüzüsün ve düşüncelerde bulutlardır.
Eğer düşüncelerini titizlikle izlersen, eğer onları kaçırmazsan, eğer onlara doğrudan bakarsan ilk şey bunu anlamak olacaktır ve bu çok büyük bir anlayıştır. Bu senin aydınlanmanın başlangıcıdır. Artık sen uykuda değilsin, artık gelip giden bulutlarla özdeş değilsin, artık sen sonsuza dek baki kalacak şeyin bulutlar değil, mavi gök olduğunu biliyorsun…
11.Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur. Özgürlük politik, sosyal ya da ekonomik özgürlük anlamına gelmez. Özgürlük zamandan, zihinden, arzudan özgür olmaktır. Zihnin varolmadığı anda evrenle bir olursun; evren kadar sınırsız ol.
12.Hayat öylesine bir gizemdir ki onu kimse anlayamaz ve kim onu anladığını iddia ederse o sadece cahildir. O ne dediğini bilmiyordur, o ne saçmaladığını bilmiyordur. Eğer sende bilgelik yolunda ilerliyorsan anlayacağın ilk şey şu olmalı: “hayat anlaşılamaz.”
13.İlk özür dileyen en cesurdur, ilk affeden en güçlü, ilk unutan en mutlu…
14.Sen cevapları ezberleyip duruyorsun. Ancak bir şeyi unutmuşa benziyorsun; Hayat asla aynı soruyu ikinci kez sormaz.
15.Her zaman ne varsa onu gör, acele etme. Bir şeyi yanlış anlamaktansa, anlamamak daha iyidir.
16.Bir çiçeği çok sevdiysen, bırak yaşasın. Çünkü sevmek sahip olmak ile değil, değer vermek ile ilgilidir…