Ah Bir Ataş Ver

Tarih 4 Nisan 1953, Saat 02:15, yer de Çanakkale Boğazı Nara Burnu açıklarıdır.

Gittiği uzun ve yorucu bir seferden dönen Dumlupınar Denizaltısı,  Nara Burnu açıklarında İsveç bandıralı Nabuland şilebi ile çarpışmıştır.

Üstelik hava da soğuk ve kapalıdır. Göz gözü görmemektedir.

Dumlupınar Denizaltısı çarpışmanın etkisiyle saniyeler içinde sulara gömülmüştür.

Gemide ise 81 kişilik mürettebattan 59 mürettebat hayatını kaybetmiş ve geriye yalnızca 22 kişi sağ kalabilmiştir.

Fakat bu 22 kişi geminin torpido bölümünde mahsur kalmıştır.

Burada kimse ile iletişim kuramayan mürettebat kurtarılmak için nasıl bir yol bulacaklarını düşünmektedir.

 Sonra akıllarına bir fikir gelir ve telefon şamandırasını su yüzeyine fırlatırlar.

Bu sayede gemi ile irtibat da sağlanmış olur. Gemidekiler bu sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için adeta seferber olurlar.

Fakat 22 kişiyi uyarmaktan da geri durmazlar.

Uyarıları şöyledir; “Oksijeni idareli kullanmak istiyorsanız şarkı-türkü söylemeyin ve sigara kullanmayın!”

Aradan saatler geçmiştir ve kurtarma çalışmaları halen devam etmektedir.

Mahsur kalan 22 kişinin ise umutları da tükenmektedir.

Tam bu anda bir anons gelir: “Türkü söyleyebilirsiniz ve sigara içebilirsiniz.”

İşte o an dünya onların olur,  22 kişi hep bir ağızdan şu türküyü söyler;

Ah bir ataş ver cigaramı yakayım
Sen salın gel ben boyuna bakayım

Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği
Yanık olur anaların yüreği

Vur ataşı gavur sinem ko yansın
Arkadaşlar uykulardan uyansın

Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği
Yanık olur anaların yüreği  
Ah çatal olur efelerin yüreği
Yanık olur anaların yüreği