Vaktiyle Eğitim Bakanlığı da yapmış olan tarihçi Abdurrahman Şeref Bey, Galatasaray Lisesi’nde müdür iken, birgün Sultan Abdülhamid’ in hizmetkarlarından bir paşanın oğluna kızar.
Öğrencilerin arasında çocuğa;
─ Adam ol, der. Baban gibi eşek olma!
Çocuk bunu babasına anlatır.
Babası:
─ Vay, demek ben bugüne bugün padişahımın maiyetinde bir paşa olayım da, bana eşek desin. Bunu ona soracağım, der.
Ertesi gün okula gidip hocayı bularak;
─ Beyefendi, sizin bana eşek demeye ne hakkınız var? Ben, padişahın maiyetinde paşayım, der.
Abdurrahman Şeref bey;
─ Ne münasebet ben sizi tanımıyorum. Ne zaman eşek dedim, diye sorar.
Paşa;
─ Geçen gün okulda oğluma “adam ol, baban gibi eşek olma” diye bağırmışsınız!
Bunun üzerine Abdurrahman Bey durumu anlar. İnce zekasıyla Paşa’ya cevap verir;
─ Doğru, çocuğunuzu payladım. Çalışmıyordu. Sizi örnek göstererek “Adam ol baban gibi! Eşek olma!” diye söyledim, der.
Bu cevap üzerine Paşa, hem özür diler, hem de teşekkür eder ve oradan ayrılır.