Kendi Hikayenizi Kendiniz Yazın

Kendiniz başta olmak üzere hiç kimsenin sizi üzmesine izin vermeyin…

Hayat başkalarının insafına bırakamayacağınız kadar kısa ve değerli.

Gençlik yıllarınızda herkese bol keseden dağıttınız vaktinizin kıymetini olgunlaştıkça anlamaya başlarsınız.

Hatalarla dolu olsa da, hayat hikayenizi siz yazın, başkalarının hayatını yaşamayın.

Eğer içinde bulunduğunuz durumdan hoşnut değilseniz, gözünüzü karartın ve harekete geçin.

Birilerinin bir şeyleri kendiliğinden anlamasını, hayatınızın oturduğunuz yerden değişmesini beklemeyin.

Yoksa sürekli mızmızlanan ve şikayet eden bir insana dönüşürsünüz.

Kendinize olan saygınız kayıp gider elinizden.

Birbirimize Bağlı Olalım, Bağımlı Değil

Kendimizi hoşnut etmek hayattaki önceliğimiz olsun!

Bu bencilce birşeymiş gibi geliyor değil mi…?

Kendimizi doyuramadığımız sürece başkalarına verecek bir şeyimiz olmaz.

Bizde olmayan bir şeyi nasıl vereceğiz ki başkalarına…!

Fedakarlık bir erdem değildir,

Fedakarlık ettikçe ilişkilerde beklentilerimiz artar.

Şu anda yakın ilişkilerde olduğunuz insanlara bir bakın;

Evliyseniz eşinize,

Yakın arkadaşlarınıza, dostlarınıza,

Sevgilinize,

Zamanınızı paylaştığınız insanlara bir bakın…

Bunlar şu andaki bilinç seviyenizi belirler.

Onlardan daha iyi ya da daha kötü değiliz,

Aynı frekansta titreştiğimiz insanları kendimize çekeriz!

Aynı zihniyeti taşıyan, aynı duygulara ve dünya görüşüne sahip insanlar bir araya gelirler!

Eğer arkadaş çevrenizde ya da ilişkinizde hoşlanmadığınız ya da enerjinizi aşağıya çeken insanlar varsa, bu dikkatinizi kendinize yöneltip değerlendirme yapmak zorunda olduğunuzu gösterir.

En sağlıklı ilişkiler, birbirimize duyduğumuz sevginin, birbirimize duyduğumuz ihtiyaçtan daha çok olduğu ilişkilerdir.

Varlığımız tam ve bütün!

Elmanın yarısını aramakla geçireceğimiz zamanı “bütün bir elma” olmaya çalışarak geçirelim.

Sağlıklı ve mutlu ilişkiler yaşamak istiyorsak, birbirimize bağlı olalım, “bağımlı” değil…!

Sevgiler…

Güzin Yeğin