İnsanlar ve Kediler 1 – Çeşitli İnançların Kedilere Yaklaşımı

Bugün dünyadaki en popüler evcil hayvan kedidir.

İnsanların yaşadığı her coğrafyada kendisine yer bulmuş, insanla birlikte dünyanın dört bir yanına yayılmışlardır.

Aynı zamanda insanlar tarafından ilk evcilleştirilen hayvanlardan biridir kedi.

Bugün yakın dostumuz olan kediler tarih boyunca kimi zaman tanrı, kimi zaman kutsal varlık olarak, kimi zaman sadece kiler bekçisi ve dost olarak hayatımızda yer almışlardır.

Tarihin bir döneminde ise büyücülerin yardımcısı, şeytan ve düşman olarak da görülmüşlerdir.

Geçmişte tahıl ambarlarının koruyucusu, bugün ise evlerimizde dost olarak beslediğimiz ev kedilerinin ataları Avrupa Vahşi Kedisi ve Afrika Vahşi Kedileridir.

Tarım toplumlarının ortaya çıkışı ile birlikte kedilerin evcilleştirilmesi süreci de başlamıştır.

Eski Mısırda Kediler  

Mitolojide büyük yeri olan kedilerin, dini inançların içerisinde yer alması konusunda bilinen en eski kaynaklar bundan yaklaşık 5000 yıl öncesine Eski Mısır’a dayanmaktadır.

Kedilerin Eski Mısır’da kutsallaşması, o dönemler Nil Nehri çevresinde tarım yapan insanların, ambarlara fare ve haşere bastığında kedilerin bu canlıları avladığını fark etmeleri ile başladı.

Fare istilalarının artmasıyla da Firavun, kedileri üstün varlık ve yarı tanrı olarak ilan etmiştir.

Böylelikle kedilere zarar vermek ve öldürmek yasaklanmış hatta kedileri öldürenlere idam cezaları verilmeye başlamıştır.

 Kedilerin avlanma becerilerine duyulan saygının yanı sıra, asil güzellikleri ve gizemli kişiliklerinin oluşturduğu hayranlık da Eski Mısır’da kedilerin kutsallaşmasına neden olan bir diğer nedendir.

İslam Dini ve Kediler

İslamiyet öncesi Arap toplumunda da tıpkı Mısır’da olduğu gibi, kediler sevgi ve saygı duyulan canlılardır.

İslam inanışında da kediler mübarek hayvan olarak sayılmıştır.

Bunun en büyük nedenlerinden biri, Hz. Muhammed’in kedilere olan büyük sevgi ve saygısıdır.

Hayatı boyunca birden fazla kedi beslediği söylenen Hz. Muhammed’in Müezza adında çok sevdiği bir kedisi olduğu bilinir.

Bu dönemde de kedilerin öldürülmesi ve onlara zarar verilmesi yasaklanmıştır.

Ayrıca tuvaletlerini yaptıktan sonra üzerini örtmeleri ve kendilerini temizlemeleri nedeniyle temiz sayılan kedilerin geçtiği yerlerde namaz kılmanın da sakıncalı olmadığı kabul edilmiştir.

Diğer İnanç ve Kültürlerde Kediler

Avrupada Cuma (Friday) gününe adını veren, İskandinav Mitolojisindeki güzellik ve aşk tanrıçası Frejya (Freya)’nın arabasının cennette iki kedi tarafından çekildiğine inanılmaktadır.

Frejya aynı zamanda kedi tanrıdır.

Kediler Antik Yunan ve Roma uygarlıklarında da köy ve kent yaşamının bir parçası haline gelmiş, çeşitli sanat eserlerinde kendilerine yer bulmuştur.  

Kedilerin Kara Dönemi: Hristiyanlık

Hristiyanlık yayılmaya ve kendinden önceki kültürlerin sembol olarak kabul ettiği şeylere kötü anlamlar yüklemeye başladığında insanların kedilere bakış açısı değişmeye başladı.

Kara kedilerin geceleyin şeytana dönüştüğü inancının kilise tarafından Avrupaya yayılması insanların bu hayvanlara olan nefretini iyice arttırdı.

Evinde kedi besleyen binlerce kadın; cadı ya da büyücü olduğu gerekçesiyle kedileriyle birlikte yakılarak öldürüldü.

Orta çağda had safhaya ulaşan kedi düşmanlığı nedeniyle Avrupa’da milyonlarca kedi öldürüldüğü gibi kedi besleyen pek çok kişi de (özellikle kadınlar) kedilerle aynı kaderi paylaşmıştır.

Papa 9. Gregory’nin 3 Haziran 1233’te yayınladığı Vox in RAMA adlı papa kararnamesinde kedileri açık açık şeytan ilan etmesi sonrasında Avrupada kedi nüfusu yok olmanın eşiğine gelmiştir.

Ortaçağda yükselen kedi düşmanlığı çok pahalıya mal olmuş, veba salgınına karşı Avrupayı savunmasız bırakmıştır.

Kara Ölüm olarak da adlandırılan veba salgını hakkındaki yazımızı okumak için tıklayınız…
Büyük Veba Salgını