Osmanlıca

60-70 yıl önce benim gibi Osmanlıca meraklısı bir Edebiyat Öğretmeni, öğrencilerine sürekli şunu söylermiş:

“Dersimde herkes Osmanlıca konuşacak, sorduğum sorulara Osmanlıca cevap verecek, yeni Türkçe konuşmak yok…”

Soğuk bir kış günü o öğretmen sınıfın ortasındaki dolaşarak ders anlatıyor.

Bir ara sınıfın ortasındaki büyük sobaya yanaşıp, arkası sobaya dönük vaziyette devam ediyor ders anlatmaya.

Sobadan sıçrayan bir kıvılcım öğretmenin ceketinin arkasını tutuşturmuş…

Parmak kaldırıp söz isteyen öğrenci başlamış konuşmaya:

─ Efendim, arka cenahınızdaki sobanın derunundaki parçe-i nardan kopan bir şerare, şahsınız istikametine tevcihlenerek, ceketinize sirayet etmiştir ve dahi mabadınıza intikal etmek üzre revan olmaktadır…

Öğretmen arka tarafında giderek artan ısının da etkisiyle olayı anlayınca, sinirlenerek öğrenciye cevap vermiş:

─ Evladım, şuna “g.tün yanıyor” desene, ne uzatıyorsun!!!