Aptal Puma Sendromu

Puma birçok özelliği ile ünlü bir hayvandır. Ama en çok hızlı ve kıvrak koşusu ile tanınır.

Avının peşine düştüğü andan itibaren giderek hızlanırken vücudunda bulunan tüm eklem ve kasları kullanır.

Bu ölümüne koşu bazen pumanın, bazen de hayatı için koşan kurbanının zaferi ile sonuçlanır.

Peki, puma avının peşinden ne kadar koşar? İşte pumayı insanlara örnek teşkil edecek özelliği de budur.

Puma avının peşinden sürdürdüğü ölüm koşusunu her zaman avının cüssesine göre ayarlar.

Yani bir ceylanı ele geçirmek için koştuğu süre ile bir tavşanı ele geçirmek için peşinde harcadığı süre asla birbiriyle aynı değildir.

Puma akıllı bir hayvandır. Avının peşinden koşarken harcadığı enerji miktarı, ondan elde edeceği potansiyel enerji miktarına değmeyecekse eğer, o anda koşmaktan vazgeçer.

Yenilgiyi kabul edip başka av arar. Bu nedenle ceylanın peşinden daha fazla koşarken tavşanın peşinden çok daha az koşar.

Aptal Puma Sendromu” ise pumanın bu yaptığının tersini yapan insanların ruh halini ifade etmek için kullanılır.

Bir hedefe ulaşmak için harcanan maddi/manevi kaynak, eğer hedefe ulaşıldığında sağlayacağı maddi/manevi faydaya değmiyor ise bu davranış “Aptal Puma Sendromu” olarak isimlendiriliyor.

İnsanlar için başarının sırrı, harcanan kaynaklar ile ulaşılan sonuç ilişkisindeki dengeyi doğru saptamaktan geçiyor.